Basına düzenleme özel hayatı yıktı
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, basına yönelik yapılacak düzenlemede rötuş yaptı ve özel hayatı düzenleyen maddelerde ciddi bir değişikliğe gitti.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Malatya milletvekili Veli Ağbaba’nın soru önergesine verdiği yanıtta; ifade hürriyeti ve basın özgürlüğünün daha da güçlendirilmesi amacıyla hazırlandığını iddia ettiği, geçen dönem kadük olan, basına yönelik düzenlemelerin yer aldığı tasarının “getirilen öneriler, yapılan eleştiriler ve bazı Avrupa ülkelerine yapılan çalışma ziyaretleri sonuçları, AİHM kararları çerçevesinde” değerlendirilerek kanunlaştırılmasının amaçlandığını belirtti.
Ağbaba’nın basın özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği gibi konularda yaşanan sorunlarla ilgili soru önergesini yanıtlayan Ergin, geçen yasama yılında hazırlanan ancak gelen eleştiriler sonrası rafa kaldırılarak kadük olan ifade hürriyeti ve basın özgürlüğü ile ilgili hükümleri değiştiren tasarının yeniden gündeme alınacağını bildirdi.
Uygulamalar not edildi
Ergin, “Değişik ülke uygulamalarını görmek amacıyla İsveç, Almanya, İspanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere’ye çalışma ziyaretleri gerçekleştirilerek bu ülkelerin basın ve ifade özgürlüğü konusundaki ilgili kurum ve kuruluşlarıyla görüşme yapılmış, mevzuat ve uygulamaları not edilmiştir” dedi.
Gazeteciler hakkında dava ve soruşturmalarla ilgili yapılan haberler nedeniyle açılan davaların sayısının rekor seviyeye ulaşması nedeniyle hazırlandığı belirtilen tasarı, hem içerdiği hükümler, hem de tutuklu gazetecilerin durumunu etkilememesi nedeniyle eleştirilmişti. Tasarıda şu düzenlemeler yer alıyordu:
– Tasarı, TCK’nın yasadışı dinlemelerle ilgili 132, 133, 134, 139, 277, adil yargılamayı etkilemeyle ilgili 285 ve 288. maddelerinde değişiklik öngörülüyor.
– Tasarı ile özel hayatın gizliliğini ihlal, yasadışı dinleme cezaları artıyor.
Maddeler endişe veriyor
– Buna karşılık tasarıda, özel hayatın gizliliği konusunda endişe verici çok sayıda düzenleme bulunuyor. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçları için “bu fiillerin hukuka aykırı olarak işlenmesi” kriteri getiriliyor. Bu durumda, hem suç işlemiş kişilerin özel hayata ilişkin konuşma ve bilgilerinin iddianamelere girmesi, hem de istihbari dinleme sonunda konuşmaları kayda alınan ve hakkında suç isnadı bile bulunmayan kişilerin konuşmalarının yayımlanması suç oluşturmayacak.
– Tasarıyla özel hayata ilişkin görüntü veya seslerin ifşası, 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılıyor ancak ifşanın hukuka aykırı yapılmaması halinde ceza verilmeyeceği belirtiliyor.
– Tasarıya göre, haberleşme ya da özel hayatın gizliliği ihlal edilerek elde edilen kayıt, bir kere ifşa edilmişse, sonradan haber yapılması suç oluşturmayacak. Haber verme sınırları aşılmaksızın ifşa edilen yasadışı dinleme ya da görüntü haber yapılabilecek. Yasadışı dinleme kaydı, seks kaseti ve benzeri yasadışı materyallerin tamamı, herhangi bir siteye yüklendikten sonra haberleştirilebilecek.
İfşanın gerekçesi yok
Tasarının en tartışmalı düzenlemesine ilişkin tasarının gerekçesinde hiçbir ayrıntının bulunmaması dikkati çekti. Diğer maddelerin gerekçelerinde, düzenlemenin neden yapıldığı ayrıntılı olarak anlatılırken, ifşa edilen kayıtlarla ilgili haber yapılmasının suç oluşturmayacağı konusundaki düzenlemenin gerekçesinde, madde metni aynen tekrar edildi ve açıklama yapılmadı. (Milliyet / GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara)