Türk medyası esir alındı
Oktay Ekşi: “Türk medyasının yüzde 90’ı, bu iktidara hizmet etmek durumunda bırakıldı, esir alındı.” dedi.
CHP Milletvekilleri Rıza Türmen ve Oktay Ekşi düzenledikleri basın toplantısında; basın özgürlüğüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan’ın İmralı tutanaklarının basında yer alması üzerine; “Batsın böyle gazetecilik ” sözlerini hatırlatan Türmen, ” Basın özgürlüğünün temel ilkeleri görülmüyor, bilinmiyor ya da söylenmek istenmiyor. Basın demokrasinin bekçisidir. Özgür basın olmadan demokrasiden söz edilemez. Basın özgülüğü; incitici, rahatsız edici, şok edici haberleri de kapsar. Özgürlüğü sınırlayan önlemlerin, basın üzerinde caydırıcı etki yaratmaması gerekir. Devlet sırrı yayınlandıktan sonra sır olmaktan çıkar. Yayın yapan ve yazı yazanlar yaptırıma tabi tutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
Basın özgürlüğü ile bağdaşmaz
“Görüşmelerin yapılması gizli değil ancak ne görüşüldüğünden kamuoyunun bilgisi yoktu” diyen Türmen, ” Tutanakların yayınlanması, gazetecinin haber verme özgürlüğü ve kamuoyunun bilgi sahibi olma hakkıdır” dedi.
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ve BDP’li milletvekillerinin görüşmelerinin basında yer alması üzerine; Başbakan’ın yakın çevresinin, gazetenin patronuna rahatsızlıklarını ilettiğini öne süren Türmen, ” Patron “iki gazeteci atılacak” diyor. Yazı İşleri Müdürü diretiyor. Belirli süre yazı yazmamaları koşuluyla şimdilik gazeteciler yerlerinde kalıyor. Bu ,iç açıcı durum değildir. Tüm bunlar basın üzerinde caydırıcı etki yaratmaktadır. Bu durum, basın özgürlüğü ile bağdaşmaz” dedi.
Gazetecilerin yazma hakkı ellerinden alındı
Gazeteci Çetin Emeç’in 23. ölüm yıldönümünü hatırlatarak sözlerine başlayan Oktay Ekşi ise şunları söyledi: “Yakın dostum Çetin Emeç’i sevgiyle saygıyla anıyorum. Emeç’in dramatik ölümün 23. yıldönümünde basının başka şekilde baskı altında olmasının örneğini konuşuyoruz. Gazetecilerin yazma hakkı ellerinden alındı. Geçici olarak biri tek ayak üzerinde cezalı, öbürü de yazmaktan alıkonuldu. Bu olay, baskıyı yapan ve gazete sahibi açısından iyi bir sicil notu değildir.”
Bu tür soytarılıkların artık sonu gelmiştir
“Dikta dönemlerinin en çok kullanılan demogojik argümanı, “özgürlük olmasa nasıl söylerdin, yazardın” olmuştur. Ama bu tür soytarılıkların artık sonu gelmiştir” diyen Ekşi, ” Ne kadar özgür olup olmadığımızı yarın basın toplantısı ile ilgili ne kadar haber yer alacak izleyeceğiz ve tartma şansımız olacaktır. Yazılanların çöpe gitmesi veya kayıtların arşive gönderilmesi bugünkü Türkiye’de normal olmuştur” diye konuştu.
Gün gelir, savunma yapanlar da tasfiye edilir.
Oktay Ekşi, Rıza Türmen’le basın özgürlüğü konusunda farklı düşündüklerini; Rıza Türmen’in “basın özgürlüğünün olduğu ortamlarda demokrasi güvencede” dediğini, kendisinin ise basının değil, bireylerin özgür olduğu ortamda demokrasinin güvencede olduğunu düşündüğünü vurguladı.
Yaşanan olayların gazeteci Bekir Coşkun’la başladığını söyleyen Ekşi, “Sütununu kaybeden değerli, nitelikli yazarlar var. Yaprak dökümü sürüp gidiyor. Ama burada bitmeyecektir. Önce muhalifler, ardından dost gibi görünenler arasında da hoşunuza gitmeyenler olacaktır. Gün gelir, savunma yapanlar da tasfiye edilir. Bu iktidara, Türk medyasının yüzde 90’ı hizmet etmek durumunda bırakıldı esir alındı” dedi. meclishaber.gov.tr